Ankara’da kerkenez köy diye bir yer var. Küçük kerkenezler göçten sonra bu köydeki evlerin çatılarına yuva yapıyor. Biliyor muydunuz? Bu neden önemli gelin bakalım;
Köyde; küçük kerkenezler ile köy halkının mutualist bir ilişkisi var. Kerkenezler fare, çiyan v.b. yedikleri için köy halkı çatılarına yuva yapmalarından mutlu.
Öyle bir iki tane evin çatısına yuva yaptıklarını sanmayın. Neredeyse her evin çatısında iki adet yuva var. Ebeveynler ise sürekli olarak yuvaya av taşıyor.
Peki size bunu neden anlattım? Bu köyü rol model alarak şehir merkezlerine taşıyabiliriz. Mimari girişimlerde bu tür yaban hayatına yer verebiliriz. Kerkenez yuvaları üreme bölgelerindeki binalara entegre edilebilir.
Kerkenezlerin ne işi var şehirde demeyin. Şehirde görülmelerini geçin, bir çok balkon ve pencere saksılarına yuva yapıyorlar. Onlardan biri;
Kendini kumru sanıp balkon saksısına yuva yapan kerkenez 😄. Fotoğraf @ihsanEyican0 nın balkonundan. Fare, kuş getirip yuvada yiyorlarmış. Wildlife of the balcony 🪶 pic.twitter.com/cjzbSGQYrn
Bu yuvalar iyi ve duyarlı insanlara denk gelirse strese girmeden yavrularını büyütüyorlar. Başka bir örnek;
Kendini kumru sanan başka bir kerkenez ailesi. Fotoğraf @bamboliga_ pencere önünden. Yavrularını ne güzel büyütmüş. Mesela kent mimarisinde ekolojik restorasyona dikkat edilerek onlara üreme alanları yaratılabilir. pic.twitter.com/MzmELdCXNv
Ama her zaman işler iyi gitmiyor. Burada ise yuvadan düşmüş (herhangi bir tehdit veya stres olabilir) kerkenezi görüyorsunuz. Neyse ki onu büyütüp özgürlüğüne kavuşturduk.
Bunu yapmak zor mu? Hayır. Görseldeki gibi yuvaları, kerkenezlerin potansiyel olarak üreme faaliyeti göstereceği şehir alanlarına yerleştirilebilir. İşte küçük bir ekolojik restorasyon örneği. Yaban hayatımız, reklam afişlerinden daha değerli.
Şehirlerde yaban hayatının bir parçası. Onların yaşadığı yerleri ellerinden aldık. Onlara borcumuz çok. Belki telafi edebiliriz. Eğer yapmazsak, hep beraber sonuçlarını yaşayacağız. Siyaset ve reklamlara malzeme etmeden samimice yapmak lazım.