Karanlık sanki bir son gibidir hayatımızda. Karanlık düşmandır adeta. Ama karanlığı seven ve karanlık olmasa belki hiç evrimleşemeyecek canlılarda var.
Baykuşlar ile ilgili kötü düşünceleriniz mi var? Unutun hepsini. Ön yargılarınızdan kurtulun. Size en uğursuz gelecek şeyler bu söylentilerdir. Baykuşlarda diğer kuşlar gibi birer kuş. Ancak genelde geceleri aktif olup gündüzleri uyuyan canlılardan. Bundan dolayı genelde onları görmekten çok seslerini duyarız.
Ülkemizde 10 adet Baykuş türü bulunmakta.(Alaca baykuş, Peçeli Baykuş, Kır Baykuşu, Kulaklı Orman Baykuşu, Kukumav, Balık Baykuşu, Puhu, İshakkuşu, Çizgili İshakkuşu ve Paçalı Baykuş) Bu türler içerisinde bazıları mevsimlere bağlı olarak göç etmekte diğerleri ise yerleşik olarak bölgelerine sahip çıkmaktalar. Bu türler içinden Balık Baykuşu hem ülkemiz hemde dünya genelinde oldukça ender rastlanan, nesli tehlike altında bulunan bir türdür. Ona başka bir yazıda daha detaylı olarak değiniriz.
Bu türlerden alaca baykuşlar Türkiye genelinde geniş yayılıma sahiptir. Yaşam alanı olarak iğne yapraklı ormanları tercih ederler. Bazı baykuş türlerini gündüz görebiliriz ancak alaca baykuşlar genelde gece aktifler. Geceleri fareler, böcekler, kurbağalarla beslenirler. Antalya’nın sahip olduğu iğne yapraklı ormanlardan dolayı kent genelinde yayılım gösterirler. Bahar ayları ile üreme dönemi gelen alaca baykuşlar bu dönemde geceleri tipik ”Huuu-hu-huhu-huu” şeklinde ötüşler yaparlar. Bir gece çam ormana kulak verirseniz onların seslerini canlı olarak duyabilirsiniz.
Benim bir baykuşla tanışmam ilkokulda oldu. Bir gece vakti balkondan gelen sese uyanıp perdeyi araladım. Şimdi hayal meyal hatırlasam da bir baykuş(alaca baykuş büyük olasılıkla) kafasını bana doğru döndürdü ve baktıktan sonra uçtu. Bu rüya gibi yaşanmışlık bende korku yerine merak uyandırdı. Merakım annemin bahçemizde dedemle bulduğu ölü bembeyaz bir baykuş(büyük olasılıkla peçeli baykuş) hikayesini anlatınca onlara karşı daha merak eder oldum. Üniversiteye kadar bahçemizde bir ağaçkakan olabileceğini ihtimal vermesem de her zaman baykuş olduğunu biliyordum.
Kuş gözlemine başladıktan sonra bir çok yerde bir çok türle karşılaştım ama aşıklar tepesindeki kadar etkilenmedim hiç. Güneş batmaya yakın dönüş yolunda, dağdan gelen alaca baykuş sesleri dikkatimi çekti. Bir tane değil üç dört tane ses vardı. Tünektepe dağının arkasında kalan bu yerde yamaçtan gelen sesler yankı yapıyordu. Yola devam ederken birden gözüm bir elektrik direğine takıldı. Geri dönüp dikkatlice bakınca bir alaca baykuş olduğunu gördüm. Daha sonra yol kenarındaki ağaçlarda ikişer üçer alaca baykuşlar gözüme ilişti. Toplantı yapıyorlardı adeta. Onların tam ortasından geçen yolda bana pek aldırış etmediler. Bir birleri ile konuşuyorlardı. Yeni yetişkin olmuş kardeşler miydi? Yoksa üreme döneminden dolayı mı bu kadar aynı noktadaydılar bilmiyorum. Ancak bu koronun tam ortasında bulunmak anlatılamayacak kadar heyecanlıydı.
Onları ara ara ziyaret ediyor oradalar mı diye bakıyoruz. Her defasında ormanın derinliklerinden sesleri ile bizleri selamlıyorlar. Bizlerde mutlu olarak ayrılıyoruz. Onlar ne uğursuzluk ne de korku kaynağı. Bizlere korku salan tek bir şey var, onların korkutulup buralardan gitmeleri. Antalya habitat çeşitliliği açısından oldukça önemli bir konumda. Gündüz – gece yaşayanı olsun bir çok canlının evi. Bu alanları onlarla paylaşan bizler onları tanımalı, farkındalıklarını bilmeliyiz. Yoksa sizin hafızalarınızdaki bir anı diğer nesillere sadece birer masal olarak aktarılmak zorunda kalacak.