Hi i am Desert Wheatear ( Oenanthe deserti ), now i am at Boğazkent / Antalya. I belong desert area, Some area seem like to desert in here. It is interesting for me . Because a lot of fruit grow in Antalya. There are many springs in Antalya. so i had never seen , outstanding. …
Ziyaretçileri severiz biz, Gelsinler, ağırlarız Ama sakın bize görünmeden gitmesinler, Alınırız belki 🙂 Karşı mahalledeki ağaçta , Otobüsün yavaşladığı o tepenin ardında Parıldayan denizin kıyısında O kimsenin sevmediği çöplükte İki dağı birleştiren yalnız kayalarda Hep bizim gözlerimiz Ne yapalım biz de böyleyiz Geçen senelerde biriniz haber vermeden gitmiş Olsun önemi yok, darılmadık, tekrar gelsin Zaten …
1- İlkbaharda yükselme; Sezonluk üreme gösteren türlerde sezon başlangıcında gonad büyümesi meydana gelir. Bu endokrin sistemde testosterone ve estradiol yükselmesine neden olur. (Heath et al., 2003; Wingfield and Farner, 1993). Kara Çaylaklar afrikada kış başlamasıyla göç ederek Mart ayında üreme faaliyetleri başlar. (Sergio et al., 2007a; Cramp and Simmons, 1980). Sezonun başlaması ile testosteron ve …
Kanatlılarda Üreme Döneminde Hormonal Değişiklikler Read More »
Karabaşlı Martı – Antalya Yükselen beton binalar arasında koşturuyoruz bütün bir gün boyunca. Ne toprağa dokunuyor, ne de sabahtan akşama kadar öten bir kuşun sesi dikkatimizi çekiyor. Neden peki ? Çok mu yoğunuz, çok mu çalışıyoruz ve çok mu stresliyiz. İnsanlar için değil sadece kaygılar ve …
Kanatlılarda Üreme Döneminde Strese Karşı Hormonal Yanıt Mekanizması ? Read More »
Geçerken selam söyle Göklerin maviliğine Dağların sisine Deniz in dalgalarına Sabahları karadan esen sıcak rüzgarlarda dümdüz olur bizim deniz, balıkları görürsün onları da unutma bir selam ver geç. Torosların yükseklerinde göreceksin bizim çocukları, seni bekleyecekler. Masum bir ülkenin temellerini atacaksın bizim çocuklarla. Selam söyle benden onlara. Sen onları seversen onlarda seni sevecek.
Sahil kenarında yaprakları dökülmüş ağacın dallarına vuruyor rüzgar, Ağacın önündeki kaldırımdan sarı saçları dalgalanan bir kız geçiyor aklı başka yerde, bir çift hafif tuzlu hafif nemli taşlara oturmuş denizden yansıyan güneşin ışıkları ile gözlerini kısıyor birbirlerine sarılıyorlar, yediği simit in son lokmasını atıyor yaşlı adam önünde duran aç köpeklere belki de bir daha görmeyecek onları, …
