Bit deyince gözle zor görünen kaşınma hissini tetikleyen bir şey gelebilir aklınıza ama bu onlardan değil. Bu bir bitki biti. Bit denmesinde anlaşıldığı gibi bitkilere zarar verebilen bir canlı.
Çin’de bulunan buğday biti fosiline bakılacak olursa 150 milyon yıl öncede yaşamlarını sürdürdükleri anlaşılıyor. Zararları ise hasar görmemiş tahılları istila etmeleri.
Bahçemde kayısı ağacı yaprağında rastladım kendisine. ağız yapısının uzunluğu ve üzerindeki polensi yapı ilk olarak ilgi çekici kısımları. Karınca yiyenin mini boyu denebilir. Hareketsiz sanki ölü gibi davranış sergiliyordu. Kendisine elimi uzatınca yapraktan kendini yere ölü gibi bıraktı. Tehlike anlarında bu davranışı yapıyorlar. Ayaklarındaki tırnakları ise oldukça sağlam tutunmasına yarıyor.
Bu aile bir çok türü barındırmakta. Özellikle merak eden olursa Zürafa Boyunlu Buğday Biti ne bakmasını öneririm. Ağız yapısının bu şekilde olmasının nedeni dişiler tahıl içine yumurta bırakıp larva pupa evreleri meydana geldikten sonra yeni çıkan bireyler tahılı kemirerek dış ortama çıkmakta. Tahıl ürününü kemirecek olmaları ağız yapılarının bu şekilde özelleşmesine neden olmuş gibi görünmekte.
Gökçe Coşkun.
Çekimlerde kullanılan ekipman: Sony A77 Mark II + Tamron 90mm Macro + Sony HVL-43