Kırkgöz


Doğaya çok özlem duyduğumuz halde nedense toplum olarak yanı başımızdaki yerlerin değerini bilmiyor, onları görmezden gelip çok uzaklara bakabiliyoruz. 

Sultansazlığı’nı duymuş, gitmişimiz çoktur. Sazlıkların içinde gezinmeye olanak veren tahta köprüleri herkesin ilgisini çeker. Kırkgöz göletini ben Sultansazlığı’nın minyatürü olarak görüyorum. Her ziyaretimde sanki oradaymışım gibi hissettiriyor. Fakat ne onun kadar biliniyor ne de bilenler değerini bilip koruyorlar.

Benekli Suyelvesi

Bölgede çıkan su kaynaklarının fazlalığı bölgeye Kırkgöz ismini vermiş. Bölgede 800 yıllık Kırkgöz Han kervansarayı da bulunmakta. Bu kervansaray İpek yolu üzerine Selçuklu İmparatorluğu döneminde II.Gıyaseddin Keyhüsrev Bin Keykubat tarafından yaptırılmış. Oranında bakımı son zamanlarda yapıldı ve turizme kazandırıldı.


Kırkgöz’e gittiğinizde suyun üzerini boydan boya kaplamış nilüferler sizi oldukça etkiliyor. Sazlıklar ve yeşillikler içiçe geçmiş durumda. Yapılaşmanın olmaması yaban hayatın göl çevresinde rahat bir şekilde gelişmesine yaramış. Tek tehlikeleri avcılar. Kuşlar için göç rotaları içinde önemli dinlenme ve üreme merkezi halinde. İlkbahar ve Sonbahar aylarında gittiğinizde her yerden kuş sesi, kurbağa seslerini duyabilirsiniz. Bir çok kelebek türünü rengarenk çiçeklere konarken rastlayabilirsiniz.

Döşemealtı ilçesi içerisinde yer alan bu bölgeyi bilenler bile bu şekilde doğal ortamın olabileceği akıllarına gelmiyor. Çünkü genelde gölet çevresinde birkaç eski düzensiz piknik alanı bulunmakta.  Gölet çevresinde dolaşırken sıklıkla çöplerle ve ateş yakılmış alanlarla karşılaşıyorsunuz. Kuş gözlem etkinliği için sıklıkla gittiğimiz alana geçenlerde Antalya Kuş Gözlem Topluluğumuzla beraber gittik. Bizlerle ilk kez gelenler Kırkgözü gördüklerinde inanamadılar. Yakınlarında böyle bir yeri bilmemeleri onları oldukça şaşırttı.

Kırkgöz ve çevresinde 150 den fazla kuş türünü görmek mümkün. Bu türler içinde oldukça az rastlanan türlere de denk gelebiliyoruz. Bunlardan bir tanesi İzmir Yalıçapkını. Yaşam alanları daralan İzmir Yalıçapkınları Kırkgöz de yıl boyunca bulunup üremelerini gerçekleştiriyorlar.

Dikkuyruklu Ötleğen

 Bu tip alanların kendi haline bırakılmaması gerekmekte. Yapısına ve Yaban hayatına uygun şekilde rehabilite edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi haline bırakınca her yerde çöplükler, kovanlar buluyoruz. Devletin arazisine kendince sahiplenmiş insanalar sizi kovuyorlar. Kırkgöz için de yapılması planlanan Yaşam Vadisi projesi var. Umarım bu projeyi yaban hayatı dikkate alarak yaparlar. Sadece insanları düşünerek yapılan projeler ne yazık ki sürdürülebilir olmamakta. Elimizdeki bu değeri en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir